SIKÇA SORULAN SORULAR
Hukuk sistemimizde kural olarak avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Her vatandaş davasını kendi takip edebilmekte ve kendini savunma hakkını elinde bulundurmaktadır. Elbette hukuki sürecin, konunun uzmanı bir avukat ile devam ettirilmesi hak kayıplarına uğramanızı engelleyecektir.
Hayır. Mahkemeler danışmanlık yapmazlar. Mahkeme hâkimi ya da mahkemede görevli diğer kişiler de size açacağınız dava konusunda yardımcı olmaz, davanızın nasıl sonuçlanabileceği konusunda bilgi vermezler. Ancak hukuki olmayan işlerde, örneğin evrağı hangi birime vermeniz gerektiği konusunda mahkeme çalışanları size yardımcı olacaklardır.
Hâkimlerin duruşma dışında davanın taraflarıyla muhatap olması meslekî sorumlulukları açısından kendileri için risk teşkil eder. Zira dosya hakkındaki görüş açıklamaları, kararlarını önceden taraflardan birine söylemeleri yasaktır.
Savunma hakkı anayasal bir haktır. Mahkeme hiç kimse hakkında kendiliğinden karar vermez. Bir davetiye göndererek hakkında dava açıldığını bildirir, dava hakkında diyeceklerini sorar, kararını verirken onun savunmasını da göz önünde bulundurur. Ancak kişilerin ortadan kaybolarak, davalardan kurtulmaları da başkalarının hakkını ihlal edecektir. Bu nedenle, bu hakkın kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla resmî kayıtlarda bulunan adrese tebligat ve ilan yoluyla tebligat imkânı da tanınmıştır.
Evet, dava açmak masraflı olabilir. Bu konuda hazırlık yapmanız ve muhtemel masrafları önceden öğrenmeniz gerekir. Dava süreci boyunca masraflar kural olarak dava açan kişiden alınır. Masrafı yatırmadığınız takdirde mahkeme ilgili işlemden vazgeçtiğinizi varsayar, bu durum davanıza zarar verebilir. Davayı kazanmanız hâlinde mahkeme, yaptığınız masrafların karşı taraftan alınmasına hükmeder.
Avukatlar için kanun ile belirlenmiş bir asgari avukatlık ücreti tablosu bulunmaktadır. Bir avukatın müvekkilinde alacağı ücret bu tabloda belirtilen ücretten daha düşük olamaz.
Açtığınız davanın hangi mahkemede olduğuna göre açtığınız davaların süresi değişse de, ortalama olarak davalar 1-2 yıl aralığında sürmektedir. Ancak her davanın kendi özel durumu davanın sonuçlanma süresini etkileyebilir. Bu konuda kesin bir tarih verme olanağı yoktur.
Söz konusu davalar olduğu vakit hiçbir zaman hiçbir duruma kesin gözüyle bakılmaması gerekir. Bu nedenle hiçbir zaman “kesin” gibi bir kelime kullanıp müvekkillerimize bir taahhüt vermeyiz. Aksi takdirde avukatlık değil, umut tacirliği yapmış oluruz. Müvekkillerimize verebileceğimiz tek taahhüt davanızı elimizden gelen en iyi şekilde, en yüksek gayret ve çaba ile takip edeceğimizdir.
Bir sorunuz mu var?
Aşağıdaki formu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.